14 Eylül 2009 Pazartesi

Coincidence

was it?

İzmir sabah tatlı serin, loş güneşliydi, hava yagmurlarla toksinlerinden arınmış, ciğerlerine doldur beni derken ben de sakiin sakiin Karşıyaka'nın yamuk kaldırımlarından geçerek sahile yürüyordum... Bir yerinde altıdan geçtiğim balkonun çok alçak olması içimi ürpertti. onu tutan bir kolon falan da olmadığı için ansızın balkon göçse sivri köşesi de pekmezimi akıtsa nolur lan diye düşünmekten kendimi alamadım. (bkz. manyaklık parayla pulla mı?) brrrr... hızlıca geçtim ordan geçmesine de aklım çöken ev görüntüleriyle dolmaya devam etti ve deprem vb. bir felaketle zaman bulamadan son nefeslerini verenleri düşündüm... Ürperdim... 10 sn içinde zırt diye aklımdan ardarda "Cidden Azrail'i mi görüyorlar? Son zamanlarda peşpeşe dinlediğim ölmeden az önce kimsenin görmediği bir "şeye" bakıp kulak delici çığlık atan insanlara ne oluyor, hayır hayır girmemek lazım parapsikolojiye zaten yalnızım korkarım, ama peki ya o toplu ölümlerde fazla mesai yapıyo acımasız Azrail? hı? nası oluyo" gibi şeyler geçerken, adımımı attığım kaldırımda büyük ve kırmızı harflerle "AZRAİL" yazdığını farkettim. Dumurullaahh... Tamam tamam sustum...
Walla.

Hiç yorum yok: