2 Nisan 2013 Salı

Bu da mı tesadüf?


Tesadüf diye bir şey olmadığına ve her şeyin karmik yer değişimleri, çarpışmaları olduğuna inanmaya başladığımı yazmıştım. İyi ki de yazmışım, her gün başka bir şey beni gülümsetiyor... :)

Bu sabah radyoda bilincin aslında “bizsiz” olan, olmakta olan bir şey olduğunu deneylerle yazan Stanislav Grof söyleşisi dinliyordum.

Kısaca bahsedecek olursam: Stanislav Grof en derin yaralarımızı sarmaya yarayan Holotropik Nefes metodunu geliştiren kişi. Geliştirmesini tetikleyen olaysa bombastik bir olay: LSD’nin yasaklanması!!! J LSD henüz ne idüğü belirsiz ve legal iken farklı zihin halleri yakalayarak keşiflerde ve deneylerde bulunan Dr. Grof yasaklandığında aynı zihin hallerini yakalamanın “nefes” ile mümkün olduğunu bulmuş. Bilincin olağan dışı, alıştığımız, bildiğimizin dışındaki hallerini araştıran bu çalışmaların ortaya çıkardıkları da bir hayli ilginç…  Bu araştırmalar LSD verdiği hastaların kendi doğum anlarını ve hatta anne kesesinde gecen zamanlarını hatırlayabildiğini göstermektedir.

Konu ile ilgili 2 ayrı program için:   buraya  ve şuraya) Stanislav Grof için buraya ve bahsettiğim söyleşi “Kenardaki İçgörüler” (insights at the edge) için ise ha puraya, bir başka röportajı için de : te şuraya tıklayabilirsiniz! :)
    

Velhasıl kelam (yine özet geçeyim derken detaya indimJ) beyin aslında bir filtreleme, gözleme aracı, bilincin kendisini yaratan bir organ olmadığını anlatıyordu programda… Yani teleskop gökyüzünü yaratan bir araç değildir, zaten orada olanları yakından görebilmemizi sağlar, keza mikroskop da öyledir… Oradaki mikro yaşam “mikroskop var” diye yoktur. (ne acayip cümle oldu :B) Oradaki mikro kozmos mikroskop olmasa da vardır. Yani biz görsek de görmesek de, 5000 yıl önce reddedilse, kabul edilmese de vardı. Mikroskop oradakini keşfetmemizi, anlamamızı sağlar. İşte beyin de bir nevi teleskop-mikroskop işlevi görür… Ki pek çok beyin ölümü gerçekleşip dönen vaka da incelenmiş… Adını tam anlamadım ama “tanoloji" diye ölüme yakın deneyimleri araştıran bir bilim dalı bile varmış a dostlar!

İşte ben radyoda teleskoptu, mikroskoptu vay be falan derken vapur yolculugumda okuduğum kitabımı açtım ve karşıma çıkan sayfa mikroskop – teleskop, bu araçların bize açtığı pencere vs.den bahsediyordu… Bu da mı tesadüf? Ateistler lütfen bunu da açıklasın! 

Hiç yorum yok: