21 Mart 2013 Perşembe

Tesadüf diye bir şey var mı?

Artık tesadüf diye bir şey olmadığına ve herşeyin karmik yer değişimleri, çarpışmaları olduğuna inanmaya başladım. :)

Bi kere neyi çok istesem oluyo. Bu yıllardır böyle. Başıma gelen "talihsizlik" dediğim şeylerin bile aslında benim korkularım ve endişelerim sebebiyle bilinçsizce odaklandığım konular sebebiyle olduğunu anlıyorum. Çünkü dünyayı  "olduğu gibi" değil "olduğumuz gibi" görüyoruz...

Benzer bir işaret geçtiğimiz günlerde geldi. Tam Kadıköy vapurundan inicem, önümdekilerden birinin elinde bir "Charles Eisenstein" kitabı gördüm. Çok tanıdık geldi, bir o kadar da bilmiyorum. Kimdi bu ya derken "amaaeen neyse" dedim. Elimdeki müzik çaları kurcalamaya başladım. radyo dinlesem mi dinlemesem mi ne dinlesem napsam derken radyoyu açtım. Ve radyodaki tatlı ses "eveet, elimde bir Charles Eisenstein kitabı var" dedi!!! 

Eh bi kitabını edinmek farz oldu... :)

bi bakiyim sözlükte kim ne demiş dedim, bi de ne göreyim!!!! kimse bi şi dememiş! :) 

işte bir röportajı: http://surdurulebiliryasam.wordpress.com/tag/charles-eisenstein/

Türkçe'ye çevrilen "Kutsal Ekonomi : Geçiş Çağında Para Armağan ve Toplum" isimli bir kitabı varmış...

Hiç yorum yok: